Giderek karmaşıklaşan ve çetinleşen yaşam ortamında, insanlar hantallıktan giderek daha fazla nefret ediyor ve net, doğal, rahat ve dinlendirici bir ortam özlemi çekiyor. Bu nedenle, modern ev tasarımı alanında minimalist tasarım konseptleri, birçok tasarımcının peşinde koştuğu yaratıcılığın kaynağı ve aracı haline geldi.
Tasarım stili her zaman spiral bir gelişim izler. 20. yüzyılın başından günümüze kadar 100 yılı aşkın bir süredir, birçok "izm" ve "stil" ortaya çıkmış olsa da, "az çoktur" tasarım felsefesi her zaman mobilyaları etkilemiştir. Tasarım, farklı dönemlerde yeni çağrışımlar içerir.
"Minimalizm", yalnızca "hantal" olandan "sadeliğe" geçiş yapan bir malzeme dekorasyonu meselesi değildir. Daha çok, bu malzemelerin dış görünümleri değiştikten sonra insanların kalplerinde oluşan değişimlerle ilgilidir. Mobilyalar, insanların en yakından ilişkili olduğu günlük ihtiyaçlar olduğu gibi, manevi ihtiyaçları da karşılamalıdır. Bu nedenle, minimalizm çağdaş mobilya tasarımının ana akım stili haline gelmiştir.
"Minimalizm" terimi ilk olarak sanat alanında ortaya çıkmış ve gereksiz ve işe yaramaz tüm unsurların ortadan kaldırılmasını, nesnelerin özünü nesnel ve rasyonel bir şekilde özlü bir biçimde yansıtmayı gerektirmiştir. Minimalizm, aşırı sadeliği savunur, karmaşık olanı ortadan kaldırır ve basitleştirir. Tasarımcı, yaratımında mümkün olduğunca az tasarım öğesi ve unsuru kullanarak izleyicinin hissedebileceği daha fazla alan bırakır ve sadeliğin zarif zevkini yansıtır.
Mobilyaların işlevsel unsurları üç başlık altında incelenebilir: Birincisi kullanım işlevi; ikincisi, işlevin maddi ve manevi boyutları da içerecek şekilde genişletilmesi; üçüncüsü ise ergonomiye dayalı konfor tasarımı. Mobilya tasarımının hedefi, teknoloji ve sanatın birleşimi olan insandır. Minimalist mobilya tasarımı, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için en az ifade biçiminin kullanılmasına ve en düşük enerji tüketimine dikkat eder.
Saf geometrik görünüm, minimalist tasarımın önemli bir özelliğidir. Tasarımcı, ara, aşırı ve geometrik olarak belirsiz bileşenleri mümkün olduğunca göz ardı etmiş ve mobilyaların temel görünümü olarak ayırt edici özelliklere sahip saf geometriyi korumuştur.
Görsel estetik ve psikolojik sadelik. Minimalist tarzdaki mobilya tasarımı, pratikliği ve dayanıklılığı savunur. Mobilya tasarımının "önce işlev, sonra form, sonra işlev formu belirler" tasarım kuralına uyması gerekir. Algısal dürtülerin katı düşünceyle değiştirilmesini savunur ve estetikçilikten ziyade sorunları analiz etmek için bilimsel ve nesnel yöntemlerin kullanımını vurgular.
Malzeme, tasarımda içsel değerini gösterir. Minimalist mobilya tasarımında, neredeyse tüm süslemeler kaldırılır, yalnızca malzemelerin orijinal dokusu ve rengi dekorasyon olarak kullanılır, böylece sade mobilyaların görünümü incelikli ve zengin değişikliklere uğrar. Farklı malzemeler insanların fizyolojisini ve psikolojisini farklı şekilde etkiler. Örneğin, metal ve cam insanlara ciddiyet, yetkinlik, güç ve güçlü bir düzen duygusu verirken; ahşap, bambu ve rattan gibi malzemeler doğal ve sade bir dokuya, sıcak, yumuşak ve samimi bir samimiyet duygusuna sahiptir. Tasarımcılar, tasarım sürecinde farklı içerik ve işlevlere göre belirli malzemeler seçmelidir.
Minimalist mobilyanın en dikkat çekici temsilcisi, oyma veya dekoratif desenler kullanmayan mobilya stiliyle dünyayı fetheden İskandinav mobilyalarıdır. Bu, minimalist "insan odaklı" anlayışın özünü yansıtır. İskandinav tasarımcılar, dört Kuzey Avrupa ülkesindeki Norveç, Danimarka, İsveç ve Finlandiya'nın iç mekan ve mobilya tasarım stillerine atıfta bulunur. Saf ve sade İskandinav modern tasarımının temel tasarım ruhu: hümanist tasarım fikirleri, işlev odaklı tasarım yöntemleri, geleneksel işçilik ve modern teknolojinin bir araya geldiği işleme teknolojisi, huzurlu ve doğal yaşam tarzı ve "stil hayattır" tasarım konseptidir..
Minimalist tarz, modern kaliteli mobilyaların önemli bir özelliğidir. Sade ama aynı zamanda sade olmayan bu tarz, mobilyaların şekli, yapısı, malzemeleri ve işçiliği konusunda son derece yüksek beklentilere sahiptir. Sade tarz, maksimum konfor sağlayabilir, şehir sakinlerinin sadeliği ve kökenlerine dönme yönündeki psikolojik ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilir ve rahat ve konforlu bir yaşam tarzını savunabilir.
Gönderim zamanı: 30 Eylül 2021
